Özellestirmenin Hikayesi 

   
Bence özellestirme olayinda Master Plan hazirlanmasini baslangiç noktasi olarak kabul edebiliriz. Master Plan öncesindeki olaylarda degisik kisi ve kuruluslar görev almis, Master Plandan sonra yetki ve sorumluluklar Toplu Konut ve Kamu Ortakligi Idaresi Baskanligina ve seçtikleri danismanlara geçmistir. Master Plan öncesinde ise özellestirme hazirliklarindan DPT ve DPT'nin danismanlari sorumluydu. Master Plâncin bitirilip hükümete ve DPT'ye sunulmasindan kisa bir süre sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi konunun kanuni iskeletini hazirladi. O güne kadar özellestirme islemlerinin ne sekilde yapilacagi ve bu islemleri kimin yapacagi meçhulken  pratik bir biçimde, bazilarinin anayasaya aykiri oldugunu iddia ettikleri gayet kisa bir kanunla yetkiler ve harekat tarzi tespit edildi. Kisaca Master Plan bitim tarihi, özellestirmenin hazirlik asamasindan tatbikata geçilmesi tarihi olarak  kabul edilebilir. Master Plan çalismasindan önce DPT'nin özellestirme islemlerinin konu edildigi tekstil, gübre ve çimento sektörlerindeki çalismalarini görüyoruz. Bu çalismalar bir anlamda Master Plan için birer ön çalisma seklinde kabul edilebilir. Bu sektör arastirmalarindan önce de Dünya Bankasinin Gübre Sektörü yeniden yapilasma projesi ve bu gayeyle Türkiye'ye tahsis ettigi kredi var. Projenin incelenmesi ve kredinin kullandirilmasi asamasinda ise spesifik sektör çalismalarinin eksikligi duyuluyor, ve bu eksigi gidermek amaciyla sektör arastirmalarinin hazirlatilmasina karar veriliyordu. Gübre sektöründen önce de gübre projesinde, sektör arastirmalarinda ve Master Plan hazirlanisinda önemli bir rol oynayan Türkiye Sinai Kalkinma Bankasinin danismanlik yetenegine kavusmak amaciyla yaptigi çalismalar var. Ön çalismalara kisaca deginmeden özellestirmenin nasil ve ne sekilde yürütüldügünü anlamanin zor bir olay olacagi kanisindan hareket ederek baslangiç devreleri hakkinda da bazi bilgiler sunacagim.

Türkiye Sinai Kalkinma Bankasi, TSKB, yillarca önce kurulmus bir kalkinma bankasidir. 50'li yillarda yeni yeni güçlenmeye baslayan Türk Özel Sektörünün sinai yatirimlarinda ihtiyaç duydugu orta ve uzun vadeli döviz kredilerini ucuz bir sekilde saglamak ve sanayi gelismesinde belli planlara göre hareket edebilmek bankanin ana amacini teskil etmektedir. Son yillarda artan döviz imkanlarimiz bu bankanin fonksiyonunu iyicene azaltmistir. Türkiye'nin kronik döviz darbogazinda oldugu yillarda ise irili ufakli yüzlerce kurulusun makine ve teçhizat ihtiyaçlarini  Devlet Yatirim Bankasi ve Sinai Yatirim Kredi Bankasiyla birlikte karsilamistir. Bankanin geçmis yillardaki en büyük döviz kaynagi Washington'da kurulu Dünya Bankasiydi. TSKB yillarca Dünya Bankasiyla büyük bir uyum içinde yasamis ve yasamaya devam etmektedir. Dünya Bankasi TSKB'ye son derece güvenir. Bu güvenini de bazen yeni programlari ilk defa TSKB'de deneyerek gösterir. Yeni programlar, yeni verilecek kredi paketlerinden önce Dünya Bankasi uzmanlari tarafindan gelistirilir, hükümet yetkilileri ve kalkinma bankalariyla tartisilir. Daha sonra Dünya Bankasi içinde de tartismaya açilir, kabul edildigi taktirde ise Türk Hükümetiyle Dünya Bankasi arasinda imzalanan kredi anlasmasina bir ek olarak ilave edilir ve tatbikatina baslanir.

Türkiye'nin önemli bir sorunu sinai tesislerin genellikle büyük sehirlerin yakininda kurulmasidir. Devletin haricinde kimse gerice yörelere gitmek ve oralarda yatirim yapmak istemez. Devlet, cumhuriyetin ilk yillarinda baslayarak, KIT tesislerini Anadolu'ya dagitma yolunu seçmistir. Bugün bile geri kalmis yörelerdeki önemli tesisler devletindir. Bu çarpikligi gidermek amaciyla 1970'li yillarin ortasinda TSKB'nin kredilerinin gerice yörelerde kullandirilmasi fikri, Dünya Bankasi, zamanin hükümeti ve TSKB tarafindan kabul edildi ve çok kisa bir süre sonra da tek basina kredinin ve hatta TSKB'yle diger kuruluslarin sermaye desteginin tesis kurmaya yeterli olamayacagi görüldü. Bu yörelerde, yatirim için çok gerekli bir unsur, isini bilen yatirimci, yoktu. Böylece finansman saglayacak müesseselerin hiç hesapta olmayan bir görevi ortaya çikti. Bu müesseseler yatirimci da yetistirmek mecburiyetindeydiler. Ayni tarihlerde DPT'de belki de tarihinde ilk defa, çesitli danismanlik sirketlerine Türkiye'nin ihtiyaci olan beton direk, salça, islenmis deri gibi ürünleri üretecek tesislerin yapilabilirlik etütlerini hazirlatmis ve gerice bölgelerdeki yatirimci adaylarina dagitmisti.

TSKB ilginç bir yapiya sahiptir. Üç ayri disiplinden (mühendislik, iktisat ve mali analist) uzmanlari kadrosunda bulundurur. Mühendisler sanayinin çesitli dallarindan, belli bir tecrübeyle gelirler. Iktisatçilar ve mali analistler de devamli olarak sanayi kuruluslariyla çalistiklarindan sanayiyle ilgili muazzam bir bilgi ve tecrübe saglanmistir. Bugün bile Türkiye'de, DPT disinda, TSKB'nin sanayilesme konusundaki konumuna varmis bir müessese oldugunu tahmin etmiyorum. Geçmis deneyimlerinden istifade ederek, TSKB, yatirimci egitme ve gerice yörelerde sanayi kurma görevine çok hizli bir sekilde adapte olabildi. Ilk olarak hangi sanayi dallarina egilinmesi gerektigi incelendi, daha sonra bu sektörlerde ön yapilabilirlik etütleri hazirlandi ve bazi illerde Ticaret ve Sanayi Odalari'nin is birligiyle müstakbel yatirimcilara bu projeler anlatildi.  Bölgelerden gelecek teknik yardim taleplerine karsilik dört mühendisten olusan bir yeni projeler grubu olusturuldu. Bankanin tüm arastirma ve gelistirme aktivitelerinden Tolgay Çavusoglu sorumluydu. Tolgay bey bankada çalismaya baslamadan önce OECD teskilatinda ve dünyanin çesitli yerlerinde danismanlik yapmis, çok tecrübeli ve dinamik bir iktisatçiydi. Bankada, her seyi yeniden kesfetmemiz yerine uluslararasi danismanlardan istifade ederek  proje gelistirme faaliyetimizi hizlandirmayi düsünüp bunu tatbik ettirmek için TSKB yönetiminden gerekli yetkiyi, Dünya Bankasindan da finansmani  saglamisti. Arastirma müdürlügünün bu atilimiyla TSKB, 1976 yilindan baslamak üzere, danismanligi önemli bir aktivite olarak kabul etti ve böylece, birkaç yil sonra, Türkiye'deki ender danismanlik teskilatlarindan birine sahip oldu.

Gerice yörelerde baslamasina yardimci oldugumuz birçok tesisin ayni zamanda da sermayedarligini yapiyorduk. Hizlanan enflasyon, geciken yatirimlar nedeniyle bu sirketlerde sik sik sermaye artirimlari gerekiyor ve artirilan sermayeyi de genellikle Desiyab, Yatirim Finansman A.S., TSKB ve KITlerden ayni konuda üretimleri olanlar sagliyordu. Böylece biz bilmeden ilerde özellestirilmesi söz konusu olacak birçok tesisin temellerini de atiyorduk. Yatirim Finansman A.S. bankerlige baslamaya karar verince elinde bulunan bu tip hisse senetlerini hemen satti. KIT ve diger devlet tesekkülleri bir müddet sonra sermaye artirimlarina istirak etmeyerek hisse oranlarini iyicene düsürdüler. Sermaye artirimlarinin yüküne çekmeye mecbur birakilan TSKB ve Desiyab (simdiki adiyla Türkiye Kalkinma Bankasi), gerice yörelerde kurulu birçok tesisin en büyük ortagi olmaya halen devam ediyorlar.

Anadolu'ya sanayi götürme macerasi hizini kaybetmeye baslayinca Dünya Bankasi bu defa ihracatini artirma basarisini gösteren tekstil sektörünü gelistirmeyi amaçlayan bir sektör kredisi üzerinde çalismaya basladi. Kredinin bir dilimi Sümerbank'in modernizasyonu için, bir dilimi ise özel sektör tesislerinin dar bogaz giderme, modernizasyon yatirimlarini finanse etmede kullanilacakti. Ancak kredinin bir sarti vardi: sektörün ihtiyaç duydugu bilgi dis dünyadan satin alinacakti. Sümerbank, yatirim ihtiyaçlarini tespit etmek ve yönetim biçimini modernlestirmek için, bir yabanci danismanlik firmasiyla anlasma yapacakti. TSKB, hem disardan akil almak isteyenleri krediyle finanse edecek, hem de kendi bünyesinde danismanlik servisi kuracakti. Bu serviste tekstil ve konfeksiyon mühendisleri ve pazarlamacilar olacakti. Danismanlara yapacaklari isi ögretmek için de yine bir yabanci danismanlik firmasiyla anlasma yapilacakti.

Danismanlik hizmetlerinde isbirligi yapilacak firmayi seçmek amaciyla önce TSKB Werner'e bir çalisma yaptirarak bu tip bir teskilatin nasil kurulacagini, ne sekilde çalisacagini, ne ücret ödeyecegini ve kimlerden hizmet alabilecegini tespit ettirdi. Bu çalismada öngörülen bütçe esas alinarak dünya pazarlarina çikildi, yabanci danismanlarin Türkiye'ye göndermeyi düsündükleri elemanlarla mülakatlar yapildi ve nihayet Isviçre'nin Gherzi firmasiyla uzun süreli bir anlasma imzalandi.

Böylece 1978 yili sonlarinda rahmetli Sezai Kayatürk'ün müdür ve benim de müdür muavini olarak görev yaptigimiz bölüm faaliyetine basladi. Bölümde bizden baska iki Alman, bir Ingiliz yabanci uzman, alti Türk uzman ve üç sekreter görev yapmaktaydi.

Çesitli zorluklarla karsilasilmasina ragmen bölüm, TSKB' deki danismanlik hizmetlerini saglam temellere oturttu. Hepimize müsteri iliskileri gelistirme, pazar yaratma, rapor  yazma, teklif ve kontrat hazirlama, fiyatlandirma  konularinda unutmayacagimiz bilgi ve beceri kazandirdi. Çok iyi bir dosyalama sistemine sahip olduk. Kisa bir sürede yaptigimiz isler karsiliginda TSKB ilk defa para kazanir hale geldi. Türk uzmanlarin basarilariyla övünmeye deger. Dört uzman bugün kendi islerinin sahibi. Gherzi'yle geçen yillarda edinilen tecrübeler, benimsenen metotlar bugün bile TSKB'nin en iddiali yerli danismanlar arasinda yer almasini saglamaya yeterlidir.

Gherzi'yle müsterek çalismalarimiz devam ederken bir yandan da Dünya Bankasiyla yeni bir kredinin müzakeresini yapiyorduk. Kredinin  konusu Türkiye'nin gelismekte olan ihracat sektörünün finansmaniydi. Her seferinde oldugu gibi kredi paketinin içinde yabanci danismanlik hizmetleri için de ayrilmis bir bölüm vardi. Bu krediyle TSKB kendine devamli bir yabanci müsavir tutacak ve çesitli sektörlerde ihracatin gelismesine engel olan faktörleri arastiracak, isteyen sirketlere yabanci danismanlardan istifade etmeleri için krediler verecek ve bazi dis pazar arastirmalari yaptirilacakti. Bölümün basina ben müdür olarak atandim ve TSKB'den ayrilana kadar bu görevi zevkle yürüttüm.

Yeni bölümümüzü kurarken üç yil öncesine göre çok daha tecrübeliydik. Tekstilde oldugu gibi, danismanlik hizmetlerinin bir ön fizibilitesini, ücret karsiligi yaptirmadik. Bu çalismayi bize Arthur D.Little firmasi yapti. Teklif isteyecegimiz firmalari çok genis tuttuk ve on firmadan teklif istedik. Bize direkt basvuran firmalarin hiçbirini reddetmedik, gerekirse gidip görüstük. Is baslarken ortada olmayan bir Alman firma, BC Berlin Consult, çok müsait bir teklif yaparak gayet taninmis firmalarin arasindan siyrildi ve ihaleyi kazandi.

BC Berlin Consult, Bati Berlin'de kurulu ve sermayesinin çogu Berlin Senatosu'na ait bir kurulustu. Çok çesitli konularda Dogu Avrupa ve Rusya'da büyük tesisler projelendirmis ve bazilarinin kurulmasini üstlenmisler. Türkiye'nin aksine Almanya'da  danismanlik hizmetleri devlet tarafindan tesvik edildiginden çok sayida danisman ve kisisel danismanlik firmasi mevcut. BC Berlin Consult'in da en büyük basarisi bu kisi ve firmalari kolaylikla mobilize edebilmesidir. Her sektörde en iyi isme sahip danismana ulasabiliyorlar. Bize temin ettikleri yabanci danismanlarin yardimiyla Döküm, Mobilya, Elektrikli Araçlar, Mermer, Gida Maddeleri ve Tarim Araçlari sektörlerinde ihracati olumsuz etkileyen faktörleri tespit etmek için arastirmalar yaptik ve sonuçlari sanayicilere aktardik. Banka içinde bir matbaada kurmus oldugumuzdan raporlari çok sayida çogaltiyor ve genis bir dagitima tabi tutuyorduk. Ayni program içinde Ingiliz PE sirketiyle Avrupa'da döküm, Cezayir, Misir, Iran ve Irak'ta tarim araçlari, Alman Lahmayer sirketiyle Suudi Arabistan ve Almanya'da Elektrikli Araçlar konularinda pazar arastirmalari tamamlandi. Çalisma metodumuza göre BC Berlin Consult'in teklif ettigi uzmani inceliyor, uygun bulursak bu uzmana bir mühendis, bir iktisatçi iki banka uzmani tahsis ediyorduk. Banka uzmanlari rapor yazilmasi da dahil olmak üzere çalismanin her safhasinda yabanci uzmanla birlikte oluyorlardi.

BC Berlin Consult'la kontratimiz bittiginde danismanlik konusunda tecrübeli bir kadro artik bankada mevcuttu. Bu kadrodan istifade edip çok çesitli isler aldik. Bu arada Iran'da Türk ihracat mallariyla ilgili olarak yaptigimiz iki çalisma ihracatçilar tarafindan çok olumlu karsilandi.

Banka olarak artik  her türlü danismanlik projesini yapabilecek olgunluga erismis, özel ve kamu kesiminde iyi bir isme sahip olmustuk. Önemli danismanlik projeleri için danisman arandiginda TSKB artik danismanlik hizmetlerini de üstlenen bir kurulus olarak hatirlaniyordu.

Yeniden Yapilanma Çalismalari ve Sektör Etütleri

 


© Dundar Aytar, dundaraytar@yahoo.com