Türk Ekonomi Bankasi Günleri

Türk Ekonomi Bankasinda çalismaya 2 Ocak 1988 tarihinde basladim. TEB o tarihte Eylül ayi içinde Paris'te Rotschild ile birlikte imzaladigi kontrat geregi özellestirme çalismalarina devam ediyordu. Kontratin müzakeresi Haziran ayi içinde yapilmis ancak imzasi Eylül ayinda Paris'te gerçeklesmisti. Kontrati Toplu Konut ve Kamu Ortakligi adina Vahit Erdem ve Cengiz Israfil imzalamislardi. Bu kontratin bir bölümüne göre Rothschild-TEB ortakliginin tüm istiraklerin satisinda danismanlik yapacagi anlami çikabilir. Daha sonra bu maddenin sadece ve sadece Hektas, Çukurova Elektrik, Kepez, Çelik Halat, Eregli Demir Çelik, Bolu Çimento  ve Arçelik için geçerli oldugu anlasildi. Yilmaz Argüden baskan yardimcisi olduktan sonra Eregli ile ilgimiz olmadigina dair bir belge istemeye basladi ve Petkim danismanlik projesinin kontrati imzalanmadan böyle bir belgeyi TKKOIB'ye vermek zorunda kaldik. TKKOIB, Eregli Demir Çelik Fabrikalarinin özellestirilme çalismalari için yeni bir ihale açti ve çok kuvvetli banka ve danismanlik firmalarla müsterek bir teklif vermemize ragmen bu isi alamadik.

Türkiye Sinai Kalkinma Bankasinin düzenine alisik bir insan için TEB ürkütücü bir yerdi. TSKB, her seyden önce uzmani ve teçhizati bol, Türkiye'nin en iyi referans kütüphanelerinden birine sahip, bir müesseseydi. TEB ise daha yeni yeni danismanlik konularina giriyordu. Teçhizat olarak danismanlik bölümünün istifadesine bir adet PC ve bir lazer yazici verilmisti. Yazilim programi bile yetersizdi. Bölüm Dr. Inal Ataç tarafindan yönetiliyordu. Inal Bey ilaç sanayiinde tecrübeli bir idareciydi ve kariyerine Suudi Arabistan'da devam edecekti. TEB'deki son günlerini Fransizlarin yazmis oldugu degerlendirme raporlarinin tercümesi ile geçiriyordu. Bölümün diger mensuplari üç genç uzmandan ibaretti.  Anladigim kadariyla yapilan çalismalar tamamiyle Fransizlar tarafindan yapilmis ve TEB bu çalismalara ziyaretlere istirak seklinde katilmisti. Simdide haril haril raporlar tercüme ediliyordu. Daha sonralari mali analizleri, baskanligini Prof. Selçuk Abaç'in yaptigi, IBAR firmasinin hazirladigini ögrendim.  Ocak 1988 basinda TEB bu çapta bir çalismayi kendi basina yürütmekte zorlanacagi bir kadroya sahipti ve bu kadronun en kisa zamanda kuvvetlendirilmesi gerekiyordu. Iste bu sartlar altinda TKKOIB'ye çok önemli konularda danismanlik yapmaya basladim. Sunu ifade etmek isterim, bankanin sahibi olan Sayin Hasan Çolakoglu bu ise hakikaten inanmis olan bir kisiydi. Bu nedenle bölümün faaliyetlerini kolaylastirmak için elinden gelen her seyi yapiyor ve gece, gündüz demeden, hiç yorulmadan çalisiyordu. Hakikaten, bir müddet sonra bölüm son derece modern bilgisayarlarla donatiliyor, yeni uzmanlar aliniyor, sekreterlik hizmetleri takviye ediliyor ve kiymetli, uluslararasi bir banker, Sayin Aygen Tat aramiza katiliyordu.

Bu ekip 1988 yilinin basindan TEB'den ayrilmama kadar (1990 Subat ayi) Ansan, Meda ve Çitosan'in bes fabrikasini özellestirecek, istiraklerin halka açilmasi için ön hazirliklari yapacak, Sümerbank'in tüm sinai ve ticari faaliyetlerini anlatan bir çalisma hazirlayacak, Petkim özellestirme çalismalarini bitirecek, Nigbas ve Keban Sodyum Bikromat fabrikalarini degerlendirecek, bütün bunlarin yaninda Sümerbank ve Eregli Demir Çelik fabrikalarinin özellestirmeleri için teklif hazirlayip bu teklifleri TKKOIB'ye sunacaktik. Bütün bu çabalarin neticesinde TEB bankacilik alaninda yaptigi siçramayi danismanlik alaninda da gerçeklestirip simdilerin çok iyi taninan ve her türlü bankacilik hizmetlerinde örnek gösterilen bankasi oluyordu.

Yeni kurulan bankalarin TEB'den alacagi örnekler var. Iyi bankacilik sadece verilen bankacilik hizmetlerinin düzgün sunulmasiyla olmuyor. En kisa zamanda disari açilmak lazim. Disari açilmanin en kolay yollarindan biri yatirim bankaciligi faaliyetlerinden geçiyor. Önceleri ekip halinde bol ziyaret, yabanci bankalari birlikte çalismaya ikna etmek, daha sonra aslan payini yabanci ortagin almasina göz yumarak önemli bir veya birkaç yatirim bankaciligi veya danismanlik projesini üstlenmek ve bir isim yaratmak. Bilhassa dis basini iyi kullanarak banka hakkinda yazi yazdirtmak. Masraflara bakmadan birkaç seminer veya toplanti düzenlemek. Gelen yabanci bankacilarla yüksek seviyelerde ilgilenmek. Kullanilan kagittan yazicilara kadar her seyin en iyi kalite olmasina dikkat etmek ve hiçbir yazismada en küçük bir yanlis olmamasi için özel ilgi ve itina. Yabanci dil kullaniminda yüksek bir standart. Bankacilik alani disinda ses verecek birkaç aktivite. Ihtiyaç duyuldugunda o isi yapacak uzmanin veya kisinin ne pahasina olursa olsun kadroya dahil edilmesi ve bu elemanlarin her aktiviteye katilarak çevreye tanitilmasi. Alinan isleri en iyi biçimde yerine getirmek için tüm kadronun, bankanin sahibi dahil, gece gündüz demeden çalismasi. Bu islere harcamak için yüklü bir bütçe. Iste TEB formülü. Bugüne kadar özellestirme danismanlari arasinda TEB'in kazandigi basariyi kazanan baska bir banka olamadi. TEB adini reklam yapmadan duyurdu. Çok iyi yabanci bankalarla çalisti ve arka arkaya isler aldi. Bankacilikta roket gibi hizla yükselen bankalar bile TEB'e bu konuda yaklasamadilar. Birlikte çalismak için yabanci bankalar kuyruga girdi. Son tekliflerde artik TEB yabanci bankalari seçmeye basladi. Bazi bankalarla çalismak istemedigini bile bildirecek sekilde güçlendi.

Danismanlik henüz toplumumuzun kabul ettigi bir is sahasi degil. Daha dogrusu hiç kimse akil satin almak istemiyor. Büyük isler yaptiginizi ispat edene kadar piyasa size para ödemiyor. Bedava çalisirsaniz bir yigin müsteriniz olabilir. Ancak bedava yapilan çalismaya önem verilmiyor ve tatbikata bir türlü geçilmiyor. TKKOIB'nin baslattigi en önemli is danismanlik. Ödenen danismanlik ücretleri bizim ölçülerimize göre yüksek, Avrupa ve Amerika ölçülerine göre düsük seviyelerde. TEB'e verilen ilk danismanlik kontratindan sonra diger ticari bankalar is alabilmek için konuya önem vermeye basladilar ve bu sayede birçok bankamizda danismanlik bölümleri kuruldu. Her geçen gün danismanlik hizmetleri ifa etmek için kurulmus yeni firmalarin adlari duyuluyor. Üniversitelerimizden bazi hocalar danisman olarak çesitli sirketlerin kadrolarinda yer aliyorlar. Demek ki danismanlik artik cazip olmaya basliyor. Bankalarin kâr gayesi gütmeden bu ise yatirim yapmalari neticesinde önümüzdeki yillarda daha da güçlenecek. Danismanligin gelismesi demek sadece belirli konularla ilgilenen bir uzmanlar grubunun yetismesi demek. Bu sekilde bilgi birikimimiz ve know howimiz artacak.

Danismanlik hizmetlerinde çalisanlarin önemli bir görevi var. Gelismis ülkelerde sirketler danismanlara kendileri basvuruyor, istenilen ücreti ödüyor ve çalismanin sonunda danismanin önerilerini tatbik ediyor. Ülkemizde danismanlarin ilk önce bir egitim görevi var. Danismanligin ne oldugunu, ne gibi faydalar saglayacagini is sahiplerine anlatmak ve onlari yaptiklari isin önemine inandirmak. Danisman sayisi arttikça sirketler ister istemez egitiliyorlar. Önümüzdeki yillarda danismanlik hizmetlerinde büyük bir gelisme olacagi kesin.

Ansan ve Meda'nin Özellestirilmesi


© Dundar Aytar, dundaraytar@yahoo.com